8 Aralık 2015 Salı

Yok artık!

Yazmayalı 4 ay mı olmuş yahu!

Dışarıdan bakınca iki olasılık görülüyor: ya bu adam bu işi kıvıramayıp sukoyverdi demişsinizdir, ki büyük ihtimalle de öyle olmuştur, ya da yazma işinden sıkıldı bıraktı diye düşünmüşsünüzdür. 

Hayır, ikisi de değil. Bu koca ara boyunca, ihtiyar yine zamanımın çok büyük kısmını aldı, öyle ki (patron duymasın) zaman zaman mesaimden de çaldı. Ancak, harcadığım zamanın tamamını kafa patlatma, okuma, daha çok kafa patlatma kısırdöngüsünde geçirdiğim için dışarıdan bakınca gittiğim yol ancak bir arpa boyu...

Bu yazıya aslında "üç özel alet" serisinden bir isim vermem gerekirdi. Birçok defa bahsettim, ihtiyarı tasarlayan abiler, belli başlı yerleri söküp takmak üzere bazı özel aletler tasarlamış ve kullanmış, öyle ki, internette orijinalinden taranmış pdf dokümanı olarak kolayca bulabileceğiniz sayfalarca alet katalogları mevcut. (Şu işleri bir kolayladıktan sonra nerede hangi bilgi ve dokümanın bulunabileceğine dair kapsamlı bir referans listesi hazırlamak istiyorum.)

Motora giriştim... Hesapta çok kolay olacaktı...

İkinci "özel aletimi", yine orijinalinin işini görecek şekilde uyduruk kaydırık tasarlamıştım. Resimde gördüğünüz, volanı ve onun bağlı olduğu krank milini sabitleyerek rahat çalışmamızı sağlayacak iki adet metal plaka. Benden beklenmeyecek biçimde, gayet güzel iş gördü, hatta 4 tane yaptırmış olmama rağmen ikisi yetti.

Ortadaki o kocaman somunu görüyorsunuz ya, ilk golümü ondan yedim. Ne yaptıysam olmadı, bir milim kıpırdamadı. Kaç gün (veya hafta) geçtiğini bilmiyorum, sonunda motoru kaptığım gibi amortisörün somunlarını tek hamlede mat eden tornacıma götürdüm. Evet, yine yalnızca bir tanecik çekiç darbesiyle işi bitirdi...

Motorun ön tarafındaysa, önce üretilen elektriği 6 Volt doğru akıma çeviren regülatör devresini tutan kaseyi söktüm, sonra da krank milinin ucuna sabitlenmiş olan rotor sargısını çıkardım. Görünen o ki, kablolamayı elden geçirmek zorundayım. Sorun değil, zaten dışının da durumu pek iyi değil, kromaj yapılacak parçalardan biri de o. Hem elektrik devresine dair de muazzam bir kaynak dokümanım var.



Arkasından, egzantrik dişlileri ve zincirini kapatan kapağı çıkardım. Aradaki conta kimbilir kaç yıllıksa, paramparça oldu. Neyse ki elimde yenisi var.










Zincir fazla mı bol, bana mı  öyle geliyor? Fotoğrafta pensenin sağ hizasındaki vida deliğinin zincire denk gelen yerine dikkatlice bakarsanız, irice bir oyuk farkedeceksiniz. Zincirin tam dişliye denk gelen kısmı, silkelene silkelene zaman içerisinde orayı oymuş.

Bunda suçu yalnızca zincire atmak haksızlık olur. İhtiyarın bir sonraki modeli olan R26'dan itibaren buraya basit bir yaydan oluşan bir zincir gergisi koymuşlar. Maalesef bundan önceki toplu parça alışverişimde akıl edemedim, fakat ikincisine onu da yazıyorum.

Zinciri de yenilemek üzere çıkardıktan sonra ilk "özel alet" macerası başlıyor. Şüphe uyandıracak kadar ucuz bir genel amaçlı çektirme almıştım, gördüğünüz rulmana tutturarak rulmanı yerinden kurtarıyorum.

Çektirme de ne ola ki diyenler olursa; çektirme, adı üstünde, çekmeye yarayan bir araç. Bir mil üzerine, sıcaklık farkı yaratılarak geçirilmiş ve soğuyunca daralarak kıpırdamayacak şekilde sabitlenmiş olan rulman, dişli gibi parçaları, sıcak hava tabancasının da yardımıyla yerinden çekerek çıkarabilmenizi sağlıyor. Fotoğrafta gördüğünüz iki ayağı rulmana, göbeğindeki vidayı da krank milinin ucuna tutturdum. Göbek vidasını çevirdikçe, vidanın üzerinde ilerleyen ayaklar, rulmanı da adım adım çekerek sonuna yerinden kurtarıyor.

Bu, ucuz etin yahnisi misali, bu çektirmenin ilk ve son başarısı oldu.

Tam o deliklerin altında birer tane vida, egzantrik milini gövdeye tutturan kapağı tutuyor. 

Fotoğraftaki "temsili" gösterime bakmayın, vidaların ikisi de o kadar inada bindirmiş ki sökmem bir akşamımı aldı. Bu sefer, tornacıdan öğrendiğim tüm numaraları uygulayarak kendim becerdim. Önce pas ve yağ artıklarının biraz yumuşaması için WD-40, sonra bölgeyi 80 derece civarlarına ısıtacak şekilde bolca sıcak hava, sonra da eski bir tornavida üzerinden kuvvetli çekiç darbeleri.

Arada karter tavasını da söktüm. Ne zaman konulduğu meçhul yağ artık öyle bir katran hali almış ki, dipte biriken tortuyu temizlemek pek kolay olmadı...











Hem de muhteşem fırın temizleme köpüğünü kullanmama rağmen!












1960'lardan kalma özel alet kataloğunda, motor bloğunu sökerken kullanılacak 3 kritik parça var. Bunlardan birincisi volanı deminki o koca vidanın altındaki krank milinden çıkarmak için, ikincisi yine az önce iki vidasını söktüğümüz egzantrik dişlisini oturduğu yatağından çıkarmak için, üçüncüsü de nihayet krankı ve krank kolunu koruyan kapağı çıkarmak için.

Haliyle, o aletlerin orijinallerini bulmanın imkanı yok. ABD'de, bunlarla birlikte birkaç özel aletle aynı işi gören parça setleri satılıyor ancak hem setin kendisi çok pahalı, üstüne üstlük buraya göndertmenin astarı yüzünden pahalı. Özel set dediğim de çok basit tasarımlara sahip, lazerde kesilmiş birkaç parça metal, birkaç tane de cıvata ve somundan ibaret. Bu ihtimali elemekle birlikte, internetteki fotoğraflarını uzun uzun incelememin, sonunda bulduğum hesaplı ve basit çözüme büyük katkısı olduğunu söylemeliyim.

Sonrasında uzunca bir süre, o seti kendim üretsem nasıl üretirim diye kafa yordum. Altı üstü, üzerine birkaç tane delik açılmış metal plakalardan ibaretti. Bir ara, eve ciddi ciddi "ayaklı matkap tezgahı", hatta yanına kaynak makinası almayı düşündüm. Yaptıkları işe kıyasla çok anormal maliyetler olmamakla birlikte, muhtemelen bir daha işime yaramayacaklardı, hatta ihtiyaç duyduğum aletleri üretebileceğim de meçhuldu.

Şimdi filmi ileri sarıyoruz. Haftalar böyle düşünce ve tasarılarla geçti, ilgili ilgisiz her şeyi okudum, aylak aylak yapı marketlerde gezdim, hırdavatçı e-ticaret sitelerini hatmettim. (çok da dramatize ediyor sayılmam) Fakat nihayet öyle bir ışık yandı ki, sonunda işi nispeten çok az maliyetle tereyağından kıl çeker gibi hallettim.

Fotoğrafta gördüğünüz alet, yine bir çektirme, fakat deminkinden biraz daha farklı bir tip.

Alt kısımdaki yuvarlak parçaya çene adı veriliyor. Bunu, çektireceğiniz rulman veya dişlinin arkasına geçirip, iki yanındaki somunlarla iyice sıkıştırıyorsunuz. Çenenin üzerindeki iki vida deliğine vidalanan kolları, üzerlerindeki somunlarla gövdeye tutturup aynı şekilde göbek vidasını çevirerek çekiyorsunuz.











İlk olarak volanın çıkması gerekiyor. Yalnız, burada biraz kurnazlık yaparak çektirmenin kendi millerini değil, volanı çektirmek için konulmuş iki deliğe uygun birer cıvata kullanıyorum. Varan bir - volan çıktı.








Sırada egzantrik mili var. Bu sefer çektirmenin yalnızca gövdesini kullanıyorum. Egzantrik milini çekebilmek için, tam merkezine vida deliği açmışlar. Gördüğünüz cıvatayı aşağı kadar uzatıp mile iyice sıkıştırdıktan sonra, beyaz somunu çevirerek vidayla birlikte egzantrik milini yukarı doğru çekiyorum. Varan iki - egzantrik de tamam.





Son durak, krank milini tutan motor blok kapağı. Bunu da volanda yaptığıma benzer biçimde söküyorum. Buna tutturduğum vidalar daha ince ve uzun, ama mesafe çektirmeyi kullanmak için yeterli oluyor. Varan üç - motor artık darmadağın.