Yeni oyuncaklarım geldiğine göre artık motorun ne kadar sağlıklı bir durumda olduğunu test edebiliriz. Bunun için de gördüğünüz, üşengeçlikten internetten satın aldığım "kompresyon test aleti" kullanılıyor. Fiyakalı ismine bakmayın, alet sızdırmaz bir vana, basınca dayanıklı bir hortum ve bir basınçölçer göstergesinden ibaret.
Motorun çalışma prensibine geri dönelim. O koca metal bloğun içinde bir silindir bulunuyor, o silindirin içinde de bir piston hababam yukarı aşağı gidip gelmekte. Piston aşağı doğru inerken, karbüratörden gelen hava-benzin karışımını silindirin içine, "yanma odası" denilen hazneye çekiyor. Sonra yukarı doğru hareket ederek yanma odasındaki karışımı sıkıştırıyor. Piston en tepede bir yerdeyken buji bir kıvılcım çakarak karışımı ateşliyor, böylece piston tekrar aşağı itiliyor. Bu, motorun hareketini sağlayan safhaydı. Son olarak da pistonun yukarı hareketiyle yanmadan arta kalan atık gazlar egzozdan dışarı atılıyor. Bu kadarcık bilmek için bir tane ehliyet sınavına hazırlık kitabına şöyle bir göz atmak yeterli.
Demin arada benzin-hava karışımını sıkıştırdık ya, işte asıl ilgilendiğimiz yer orası. Şimdi ehliyet sınav kitabını kapatın, bir tane lise kimya kitabı bulun. Bir yerlerde, PV=nRT diye bir formül bulacaksınız. Türkçe meali, kapalı bir haznede gaz miktarı ve sıcaklık değişmiyorsa, hacim azaldıkça basınç artar. Tam da bizim silindirin içini tarif ediyor.
İçten yanmalı motorların "sıkıştırma oranı" diye bir parametresi vardır; pistonun, demin bahsettiğim yukarı hareketin esnasında, "yanma odasını" ne kadar sıkıştırdığını belirtir. Kabaca da, yüksek sıkıştırma oranı, yüksek güç üretimi demek. Bu oran, modern arabalarda 10:1, motosikletlerde ise 12:1 civarlarındayken, benim gariban ihtiyarın motoru 7:1 sıkıştırma oranına sahip. Yani, piston yukarı doğru hareket ederken, içerideki hacmi 7 kat küçültüyor, böylece basıncı da 7 kat yükseltmiş oluyor. İdeal koşullarda, içeri giren 1 Atmosfer basıncındaki karışım, sıkıştığında 7 Atmosfer basınca ulaşmalı. Ben de bunu görmek istiyorum.
Tamam, artık lise kimya kitabından da kurtulup rahat bir nefes alabilirsiniz.
İhtiyarın bujisini söküp aynı yere test aletimi vidaladım. Test basit, birkaç kere ayak marşıyla motoru çalıştırır gibi yapıp basıncı ölçeceğiz. Beklentimiz, 7 Atmosfere yakın (aşağı yukarı 105 psi) bir değer okuyarak yanma odasının izolasyonunun sağlam olduğunu görmek. Basınç o kadar yükselemezse, bir yerlerde kaçak olduğunu, motorun performansının o oranda azaldığını söyleyebiliriz.
Büyük hayal kırıklığı - maalesef, ite kaka anca 55 psi ölçebiliyoruz. Zaten daha pedala basarken, üstlerde, silindir kapağı civarında bir yerlerden dışarı kaçan havanın sesi geliyor. Peki ama acaba sorun nerede olabilir?
Yanma odasının kaçak yapabileceği iki yer var. Birincisi, pistonun çevresinin sızdırmazlığını sağlayan sekman adındaki bir nevi metal conta, ikincisiyse silindirin üst kapağı ve orada bulunan subaplar. Şimdi silindirin bir yerlerden sızdırdığını biliyoruz, ikinci aşamada bu iki olasılıktan ilkini elemeye çalışacağız.
Test aletini vidaladığım yerden çıkarıp içeri biraz motor yağı damlatıyorum. Motor yağı, silindirin duvarlarına yapışarak sızdırmaz bir katman oluşturacak. Böylece eğer sızıntı sekmandaysa, yağ desteğiyle birlikte bunu yalıtmış olacak, ikinci ölçümümüzde olması gerekene daha yakın bir değer ölçeceğiz. Fakat ilk denemede duyduğum ses, pek hayra alamet değil.
İkinci deneme sonucu maalesef tahmin ettiğim gibi, ilkiyle aynı. Bu da demek oluyor ki motoru söktüğümde silindir kapak contası ve subapları adamakıllı bir kontrol etmem gerekli. Conta zaten değişecek de subaplar veya üst kapak aşınmışsa o fena.